Zamanın akışına ayak uydurmak gerçek bilgeliktir

Son zamanlarda, kripto para piyasasındaki tartışmalar, bazı yeni oyuncular üzerinde yoğunlaşmış durumda. Mevcut piyasa döngüsünün özellikleri ve duygu değişikliklerini bir araya getirdiğimizde, bazı ilginç olgular keşfediyoruz. Tüm kripto para endüstrisi "şablonlaşma" ve basitleşme yoluna mı gidiyor? Piyasanın acil bir can simidine mi ihtiyacı var?

1. Basitlik ve Duygusal İfade Arayışı

Mevcut boğa piyasasının özelliklerine bakıldığında, kurumsal yatırımcıların getirdiği ETF heyecanı dışında, diğer alanlardaki oyun tarzları "basitleşme" ve "açıklık" yoluna gidiyor. Kısacası, bu boğa piyasasında, piyasa "basit ve yüksek volatilite" arayışında zirveye ulaşmış durumda. Somut olarak şu şekilde ifade edilebilir:

• DeFi, karmaşık etiketleriyle, ne kadar karmaşık olursa o kadar para kaybetme riski taşıyan bir alan olarak damgalandı.
• NFT, hayal gücünün en yüksek olduğu alanlardan biriydi, ancak bu boğa piyasasında neredeyse ikinci bir patlama belirtisi yok.

Bu iki önceki döngünün yıldız alanı bu turda sıradan bir performans sergiledi, nedenler çeşitlidir: yenilik duraklaması, kullanıcı güveninin kaybolması vb. Sonuçta, birçok büyük projenin çöküşü ve DeFi güvenlik olayları yaşandıktan sonra, birçok yatırımcının elindeki NFT'ler de alıcı bulmakta zorlanıyor. Piyasa güvenini yeniden inşa etmek için taze kana, zamana ve güçlü bir destek dozuna ihtiyaç var.

Bu, mevcut boğa piyasasının benzersiz arka planıdır ve aşırı bir kutuplaşma sergilemektedir.

Bu nedenle, bu topluluk liderliğindeki meme parası, basit, duygusal ve yüksek volatilite özellikleriyle piyasa talebine mükemmel bir şekilde yanıt vermektedir.

2. Piyasa Katılımcılarının İki Uca Ayrılması

Piyasa katılımcılarından bahsederken, bir önceki döngüde birçok sözde "elit" piyasa yapıcının bir dizi büyük olayda ağır darbeler aldığını gördük. Eskiden "yıldız" olan kuruluşlar artık yatırımcıların körü körüne takip ettiği nesneler değil. Piyasa aniden fark etti ki, kripto para sektöründeki en üst düzey oyuncular, düşünülenden daha az güvenilir olabilir. Bu tür bir ortamda, bazı tartışmalı yeni piyasa yapıcılar, agresif stratejileriyle öne çıkıyor ve bu özel dönemde bir heyecan artırıcı rolü üstleniyor gibi görünüyor.

Piyasa yapıcılar açısından bakıldığında, kripto para piyasası ile geleneksel finans piyasası arasında bazı farklılıklar vardır:

• Ölçek: Kripto para market yapıcılarının işletme ölçeği genellikle geleneksel finansal piyasalardan daha küçüktür.
• Piyasa Özellikleri: Kripto pazarının likiditesi düşüktür, volatilitesi ise yüksektir.
• Düzenleme: Kripto pazarının düzenleyici ortamı henüz gelişmemiştir, taraflar arası ilişkiler karmaşıktır.
• Teknik gereksinimler: Bazı piyasa yapıcıların, işlem yürütmenin güvenliğini sağlamak için zincir üzerindeki veya DeFi ile ilgili teknikleri anlaması gerekiyor.

3. Tartışmanın Odak Noktası

Geleneksel anlamda, piyasa yapıcıların ana işlevleri şunlardır:

(1) Likidite sağlama: Sürekli alım satım derinliği sağlamak, piyasa likiditesini garanti etmek.

(2) Fiyat dalgalanmalarını düzeltme: Teklifleri ayarlayarak piyasa fiyatlarını istikrara kavuşturur ve fiyat keşfini teşvik eder.

(3) Pazar verimliliğini artırma: Hızlı işlem eşleştirmesi ile gecikmeleri azaltarak pazar verimliliğini artırma.

Genellikle, iyi bir piyasa yapıcının güçlü bir sermaye gücüne sahip olması, yeterli likidite sağlaması ve fiyat dalgalanmalarını yumuşatması gerektiği düşünülmektedir. Ancak, bazı yeni piyasa yapıcılar yüksek volatilite ve agresif stratejileri ile tanınmaktadır; sadece piyasa yapım hizmeti sunmakla kalmaz, aynı zamanda proje yatırımlarına da doğrudan katılırlar. Bu uygulama sıklıkla tartışmalara yol açmakta ve hatta piyasa manipülasyonu iddialarıyla karşı karşıya kalmaktadır.

4. Pazar Talebine Uygunluk

Aslında, bu yeni ortaya çıkan piyasa yapıcılar oldukça tartışmalı bir yaklaşım benimsiyorlar - "istediğini ver". Bir dizi meme coin projesi başlatarak, mevcut döngüde kullanıcıların ana duygularını ve ihtiyaçlarını doğru bir şekilde yakaladılar. Mevcut piyasa ortamında, bu strateji gerçekten de tüm koşulları lehine kullanıyor.

Yazar uzun vadeli düşünme ve değer yatırımı konusunda ısrarcı olsa da, doğru yatırım tutumunun meme paraları, Ponzi şemaları veya spekülatif nitelikteki projelere burun kıvırmak anlamına gelmediği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Değer yatırımı, inatçılığın bir bahanesi olmamalı ve uzun vadeli düşünme de kibirli olmamalıdır. Piyasa koşullarını ve sorunları derinlemesine analiz edebilen birçok insan görüyorum, bu tür bir anlayış gerçekten takdire şayan. Ancak her dönemin değişimlerine ayak uydurabilmek gerçek bilgeliktir.

Mevcut bu özel boğa piyasasından bakıldığında, bazı tartışmalı piyasa katılımcıları kendine özgü bir şekilde yükseliyor. Gelecek gelişim yolları belirsiz olsa da, hiç şüphesiz piyasada derin bir iz bıraktılar.