Bitcoin Mining'e Giriş ile Kripto Varlıklar Sektöründeki Yenilik Tuzakları
Bitcoin beyaz kitabını yeniden okurken, Satoshi Nakamoto'nun başlangıçta CPU hesaplama gücüne dayalı zaman damgası sistemi için tasarladığı şeyin, günümüzde gerçeklikle önemli farklılıklar gösterdiğini fark ettik. Bu farklılık esasen iki alanda kendini göstermektedir:
Öncelikle, modern Bitcoin madenciliği artık CPU hesaplama gücüne bağlı değil. İkincisi, madencilik modeli, eşler arası rekabetten merkezi havuz aracılık modeline evrildi. Bu değişim, Satoshi Nakamoto'nun o zamanlar öngöremediği teknoloji ve endüstri gelişimlerinden kaynaklanıyor.
Ancak bu "öngörü sınırlılığı" sadece Bitcoin ile sınırlı değildir. Aslında, tüm kripto varlıklar sektörü, belirli erken belirlenmiş düşünce çerçevelerine sıkışmış gibi görünüyor. Özellikle 2014 civarında ortaya atılan bazı kavramlar, örneğin Hisse Kanıtı (PoS) ve Parçalama (Sharding), günümüzde hala sektörün gelişim yönünü belirlemektedir.
Ethereum'un (ETH) PoS mekanizması tipik bir örnektir. Şu anda en güçlü PoS sistemlerinden biri olmasına rağmen, yine de kendini sürdürebilir büyüme sağlama sorunuyla karşı karşıyadır. Bunun nedeni, ağ güvenliğini sağlamak için kullanılabilen stake edilebilir ETH miktarının sınırlı olmasıdır; bu model, gerçek anlamda sürdürülebilir bir uyumlu konsensüs sistemini desteklemek için zordur.
Benzer şekilde, Ethereum'un Layer 2 çözümlerinin de sınırlamaları vardır. Mevcut durum hesaplaması ve değişiklikleri hâlâ L1 zincirindeki küresel durum ağacına bağımlıdır, bu da gerçek anlamda parçalanmayı son derece zorlaştırmaktadır. Bu mimari, ağın ölçeklenebilirliğini kısıtlamakta ve Layer 2'ye aşırı odaklanma, temel sorunları çözme konusundaki dikkati dağıtabilir.
Buna karşılık, bazı projeler bu durumu köklü bir şekilde değiştirmeye çalışıyor. Örneğin, Polkadot, dünya durum ağacının hesaplama şeklini dönüştürerek, paylaşılan konsensüs güvenliğine sahip bir paralel hesaplama modeli önerdi. Bu yöntem, performans açısından Ethereum'a kıyasla yalnızca katlanarak bir artış sağlasa da, parçalama sorununu çözmeye daha yakın.
Bitcoin'in tasarımına baktığımızda, durumdan bağımsız hesaplama olan UTXO hesap modelinin eşzamanlı işlemler için daha büyük bir potansiyel sunduğunu görebiliriz. Lightning Network'ün uygulanması, bu modelin ölçeklenebilirlik açısından pratik bir uygulamasıdır.
Bu nedenle, Kripto Varlıklar alanında gerçek bir yenilik atılımı gerçekleştirmek için, mevcut düşünce kalıplarının dışına çıkmamız ve daha eski bilgisayar bilimi teorilerine, örneğin Turing'in bilgisayar teorisi ve Shannon'ın bilgi teorisine geri dönmemiz gerekiyor. Sadece daha yüksek bir tarihsel perspektiften baktığımızda, mevcut zorlukları daha iyi anlayabilir ve gelecekteki gelişmeler için yeni yönler bulabiliriz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Bitcoin madenciliğinin evrimi: Şifreleme sektörü nasıl yenilik tuzaklarını aşar
Bitcoin Mining'e Giriş ile Kripto Varlıklar Sektöründeki Yenilik Tuzakları
Bitcoin beyaz kitabını yeniden okurken, Satoshi Nakamoto'nun başlangıçta CPU hesaplama gücüne dayalı zaman damgası sistemi için tasarladığı şeyin, günümüzde gerçeklikle önemli farklılıklar gösterdiğini fark ettik. Bu farklılık esasen iki alanda kendini göstermektedir:
Öncelikle, modern Bitcoin madenciliği artık CPU hesaplama gücüne bağlı değil. İkincisi, madencilik modeli, eşler arası rekabetten merkezi havuz aracılık modeline evrildi. Bu değişim, Satoshi Nakamoto'nun o zamanlar öngöremediği teknoloji ve endüstri gelişimlerinden kaynaklanıyor.
Ancak bu "öngörü sınırlılığı" sadece Bitcoin ile sınırlı değildir. Aslında, tüm kripto varlıklar sektörü, belirli erken belirlenmiş düşünce çerçevelerine sıkışmış gibi görünüyor. Özellikle 2014 civarında ortaya atılan bazı kavramlar, örneğin Hisse Kanıtı (PoS) ve Parçalama (Sharding), günümüzde hala sektörün gelişim yönünü belirlemektedir.
Ethereum'un (ETH) PoS mekanizması tipik bir örnektir. Şu anda en güçlü PoS sistemlerinden biri olmasına rağmen, yine de kendini sürdürebilir büyüme sağlama sorunuyla karşı karşıyadır. Bunun nedeni, ağ güvenliğini sağlamak için kullanılabilen stake edilebilir ETH miktarının sınırlı olmasıdır; bu model, gerçek anlamda sürdürülebilir bir uyumlu konsensüs sistemini desteklemek için zordur.
Benzer şekilde, Ethereum'un Layer 2 çözümlerinin de sınırlamaları vardır. Mevcut durum hesaplaması ve değişiklikleri hâlâ L1 zincirindeki küresel durum ağacına bağımlıdır, bu da gerçek anlamda parçalanmayı son derece zorlaştırmaktadır. Bu mimari, ağın ölçeklenebilirliğini kısıtlamakta ve Layer 2'ye aşırı odaklanma, temel sorunları çözme konusundaki dikkati dağıtabilir.
Buna karşılık, bazı projeler bu durumu köklü bir şekilde değiştirmeye çalışıyor. Örneğin, Polkadot, dünya durum ağacının hesaplama şeklini dönüştürerek, paylaşılan konsensüs güvenliğine sahip bir paralel hesaplama modeli önerdi. Bu yöntem, performans açısından Ethereum'a kıyasla yalnızca katlanarak bir artış sağlasa da, parçalama sorununu çözmeye daha yakın.
Bitcoin'in tasarımına baktığımızda, durumdan bağımsız hesaplama olan UTXO hesap modelinin eşzamanlı işlemler için daha büyük bir potansiyel sunduğunu görebiliriz. Lightning Network'ün uygulanması, bu modelin ölçeklenebilirlik açısından pratik bir uygulamasıdır.
Bu nedenle, Kripto Varlıklar alanında gerçek bir yenilik atılımı gerçekleştirmek için, mevcut düşünce kalıplarının dışına çıkmamız ve daha eski bilgisayar bilimi teorilerine, örneğin Turing'in bilgisayar teorisi ve Shannon'ın bilgi teorisine geri dönmemiz gerekiyor. Sadece daha yüksek bir tarihsel perspektiften baktığımızda, mevcut zorlukları daha iyi anlayabilir ve gelecekteki gelişmeler için yeni yönler bulabiliriz.